Check-Up Nedir ?
Check-up ile ilgili bilinmesi gerekenler
Check-up‘ın doğru zamanda yapılması ile pek çok ölümcül hastalıktan korunmak mümkün olabilir. Hiçbir şikayet ve hastalık olmasa da düzenli olarak yılda bir kez yaptırılacak check- up ile erken dönemde belirti vermeyen ve sinsice ilerleyen hastalıklar yakalanabiliyor. Çok kısa bir zaman ayırarak yaptırabileceğiniz check-up ile sağlığınızın durumunu, başlangıç aşamasında olan hastalıklarınızı öğrenebilir; erken teşhisle zamanında tedavi olabilirsiniz
Check-up nedir?
Check-up taramaları profesyonel bir sağlık ekibi tarafından tıbbının en modern laboratuar ve görüntüleme olanaklarından yararlanılarak gerçekleştirilir. Önlem almanın tedavi etmekten daha kolay olduğu prensibine dayanan check-up; yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen yatırımlardan biridir. Bir anda yapılan ciddi bir harcama gibi görünse de aslında yıllık fiziki muayene az bir değer taşır; akut veya kronik ciddi olaylardan kaynaklanan hastalık, özellikle kanser ve ölümlerin erken teşhis edilerek tedavi edilmesinde önemli bir rol oynar.
Check-up kişiye özel olmalıdır
Check-up sadece tetkiklerden oluşan bir süreç değildir. Bu tetkikler öncesi yapılacak uzman doktor muayenelerinde kişinin şikayeti, hikayesi, özgeçmişi, soy geçmişi, alışkanlıkları ve varsa kullandığı ilaçlar ait alınacak bilgiler, kişiye özel tetkiklerin eklenmesini sağlayarak en güvenilir sonuca varılmasını amaçlar. Elde edilecek sonuçlar uzman hekimler tarafından yorumlanır. Bu nedenle hekim muayenesinin olmadığı bir check-up düşünülemez. Herhangi bir hastalığı ve yakınması olmayan kişilerin bile yılda en az bir defa 20’li yaşlarda kolesterol, kan şekeri ve kan basıncını ölçtürmesi gerekir.
Check-up kansere karşı hayat kurtarır
Check-up programlarında kanserler için kişinin yaş ve cinsiyetine uygun olarak dizi screen testleri bulunur. Herhangi bir kanser belirtisi olmadan kişide kanseri araştıran screen testleri hayat kurtarıcı olabilir. Örneğin kolon kanserinin erken tanısı için ABD 50 yaşından sonra her yıl dışkıda gizli kan ve 5 yılda bir kolonoskopi önermektedir.
Yaşla birlikte önemi artan; özellikle 50 yaş üzeri erkeklerde kalp damar hastalıkları, akciğer, prostat ve kolon kanseri; bayanlarda menopoz şikayetleri ve kemik erimesi, kalp-damar hastalıkları, meme ve rahim kanseri gibi problemleri teşhis etmek üzere içeriği genişletilmiş yıllık check-up programları uygulanır. Ortaya çıkan riskli durumlar için kontroller daha kısa aralıklarla önerilir.
Check-up nasıl ve niçin yapılır?
Her check-up’ta kan basıncı, kalp ve solunum hızı, ateş, genel görünüm gibi hayati bulgulara bakılır; daha sonra kardiyoloji, göğüs hastalıkları, kulak burun boğaz, nöroloji, dermatoloji, kadın doğum, üroloji, iç hastalıkları muayeneleri yapılır. Erkekler için ayrıca testis, fıtık ve prostat muayenesi; kadınlar içinse meme ve pelvik muayene yapılır. Ardından hekimin belirlediği tam kan sayımı, kimya paneli, idrar tahlili gibi laboratuvar testleri istenir. Bunun dışında muayenede ortaya çıkan bulgulara göre testler de yaptırmanız gerekebilir.
Hastanelerin check-up programlarının içeriğinde hastanın yaş ve klinik özelliklerine göre; hekim muayeneleri, hematolojik tetkikler, kalp risk faktörlerinin araştırılması, metabolizma, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri ve kan elektrolitlerini içeren biyokimya tetkikleri, hormon tetkikleri, enfeksiyon araştırması, radyolojik tetkikler, endoskopik muayeneler ve kanser tarama testleri yer almalıdır.
Check-up için gelirken..
- Hamileyseniz veya kuşkularınız varsa, işlemlere başlamadan önce mutlaka doktorunuza bildiriniz.
- Daha önceden yapılmış testler veya tetkik sonuçlarınız varsa beraberinizde getiriniz.
- Mutlaka önceden randevu alınız ve randevunuza gelirken hiçbir şey yemeden ve içmeden geliniz (8-12 saatlik bir açlık süresi gereklidir).
- Rahat bir kıyafetle geliniz.
- Sürekli kullandığınız ilaçlarınız varsa, mutlaka check-up doktorunuza iletiniz.
- Bayanların mümkünse adet dışı günleri tercih etmeleri gerekmektedir.
Sağlıklı bir ömür geçirmek istiyorsanız bu tarama testleri yaptırmalısınız.
Türkiye’de büyük bir çoğunluk hastaneye veya doktora ancak ciddi şekilde hasta olduğu zaman gidiyor. Oysa düzenli olarak muayene olmak ve bazı testler yaptırmak, hastalıkların daha başlamadan fark edilmesini sağlayabilir, bazı hastalıkları uzak tutabilir. Hastalık taramaları, yani herhangi bir hastalık belirtisi yokken çeşitli testler ile hastalık olasılığının araştırılması hastalıkların, tedavi edilme şansının daha yüksek olduğu erken dönemde tespit edilmesine olasılık veriyor.
Birkaç örnek vermek gerekirse;
- Uygun tarama yöntemleri ile rahim ağzı kanseri görülme sıklığı %80 oranında düşürülebiliyor.
- Yine taramalar sayesinde kalın bağırsak kanserinin yol açtığı ölüm riski %16, meme kanseriyle ilgili ölüm riskiyse neredeyse yarı yarıya, %45-50 azaltılabiliyor.
- Şeker hastalığı için tarama yaptırarak hastalığın risklerini azaltmak, daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürebilmek mümkün.
- Belli bir yaştan sonra düzenli tansiyon ölçümü yaptırmak da önemli. Çünkü kalp hastalıkları ve inme riskini artıran yüksek tansiyon, ölçüm yapılmadan pek anlaşılamıyor.
Tarama testlerinin erken teşhis ve tedavide taşıdığı önem elbette herkesin tarama testlerinden geçmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Tarama testlerinin yapılması gerekip gerekmediği ve hangi taramaların ne sıklıkta yapılması gerektiği yaş, genel sağlık durumu, ailedeki hastalıklar, yaşam tarzı (mesela beslenme alışkanlıkları, egzersiz alışkanlığı, sigara kullanımı) gibi faktörlere bakılarak belirleniyor. Doğru zamanda, doğru taramaları yaptırmak, daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sürülmesine yardımcı oluyor.
Tarama Kimlere Yapılabilir | |
Abdominal aort anevrizması | Sigara içen veya önceden içmiş 65-75 yaş arası erkekler. |
Depresyon | 18 yaş üzerindeki bireyler (doğru tanı konulup, etkili tedavi ve izlemin yapılabileceği durumlarda önerilmektedir). |
Diyabet | 1. Vücut kitle indeksi 25 kg/m2ve üzerinde olan, ek olarak aşağıda yer alan risk faktörleri bulunan herkes için tetkik yapılması önerilmektedir
– fiziksel aktivite olmaması – birinci dereceden akrabada diyabet olması – gestasyonel diyabet veya 4 kg’ın üzerinde bebek doğurmuş olmak – hipertansiyon (hipertansiyon tedavisi almak veya kan basıncının 140/90 mmHg ve üzerinde olması) – HDL kolesterolün 35 mg/dL’nin altında olması ve/veya trigliserid düzeyinin 250 mg/dL’nin üzerinde olması – polikistik over sendromu olan kadınla – insülin direnci ile birlikte görülen diğer durumlar (örn; ciddi derecede obezite) – kalp damar hastalığı hikayesi olan kişiler 2. Yukarıdaki risk faktörleri yoksa diyabet taramasına 45 yaşında başlanmalıdır. Sonuçlar normal ise testler 3 yılda bir tekrarlanmalıdır. |
Kan basıncı | – 18 yaş üzerindeki tüm bireyler. |
Kolorektal (kalın bağırsak) kanseri | – Ulusal kanser tarama programına göre 50-70 yaş arası bireyler. |
Lipid bozuklukları | – Erkeklerde 40 yaş ve üzerinde, kadınlarda ise 50 yaş ve üzerinde veya menopoz sonrası yapılmalıdır. Ek olarak, yaşla uyumsuz şekilde aterosklerozu, tip 2 diyabeti veya erken yaşta kalp damar hastalığı olan kişiler yüksek risk altında sayılarak lipid profilleri değerlendirilmelidir. |
Meme kanseri | Ulusal kanser tarama programına göre;
· 20-40 yaş arası: Ayda bir kendi kendine meme muayenesi, 2 yılda bir klinik meme muayenesi, · 40-49 yaş arası: Ayda bir kendi kendine meme muayenesi, yılda bir klinik meme muayenesi, birinci derece akrabalarında meme kanseri varsa 2 yılda bir mamografi çekilmesi, · 50-69 yaş arası: Ayda bir kendi kendine meme muayenesi, yılda bir klinik meme muayenesi, 2 yılda bir mamografi çekilmesi gerekmektedir., |
Osteoporoz | 65 yaş üstü kadınlar. |
Serviks (rahim ağzı) kanseri | Ulusal kanser tarama programına göre 30-65 yaş aralığındaki kadınlar, 5 yılda bir kez serviksten PAP smear testi (rahim ağzından sürüntü) yapılarak taranmaktadır. |
www.Medikalakademi.com.tr